Kendimi Arıyorken, Olmaktan Korktuğum Yerdeyim

Ne çabuk geçiyor şu zalim yıllar. Ben ne ara 30’una merdiven dayamış kocaman bir adam oldum böyle? Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

Babam demişken, ne kadar zaman oldu ‘baba’ kelimesini kullanmayalı sahi? Geçenlerde acı bir şekilde fark ettim ki, onunla geçirdiğim gün sayısı, onsuz geçirdiğim gün sayısından daha az. Bunun bu kadar çabuk olacağını tahmin bile edemezdim doğrusu, ama olmuş işte, koskoca 15 sene. Dile kolay.

Oscar Wilde, hayatta iki tür trajedi vardır demiş; biri istediğini elde etmek, diğeri ise istediğini elde edememek. Bu sözün doğruluk payını şimdilerde daha iyi anlıyorum. Yıllardır yurt dışında yaşama hayali kurup, şimdilerde bilmediği bir ülkenin bilmediği bir kasabasında bir başına kalmış biri olarak, daha iyi anlıyorum.

90’lar ne acayipti değil mi yahu? Ama ben tabii klasik 90’lar geyiğine girip sizleri boğmayacağım merak etmeyin. 90’ların ekmeğini yiyen ama o yılları, o yıllarda hatırlayamayacak kadar küçük olup, şimdilerin genç delikanlıları veya çıtır kızları onlarca kişi var sosyal mecralarda. Bırakalım yesinler, birbirlerine 90’lar ne acayipti ya muhabbeti yapsınlar. Arkadaş olsunlar. Doyasıya sevişsinler. Ben asıl 2000’lerin özlemini çekiyorum şu aralar. Bilirsiniz, 90’lar ile günümüzü bağlayan, teknolojik yozlaşma olarak arada köprü görevi gören o enteresan yıllar. GTA Vice City oynamak için internet kafelere veya maddi durumu iyi olan arkadaşınızın evine gittiğiniz, sizin ateş edip arkadaşınızın yön verdiği yıllar. Msn Messenger ve ‘Sagopa Kajmer – Baytar’ ikilisinin anlamlı olduğu yıllar.

O yıllara dönebilmek mümkün olsaydı eğer, daha başına buyruk, daha kendi doğruları için yaşayan, ancak sevgisini, sevdiklerine açıkça belli etmekten çekinmeyen birisi olurdum sanırım. Şu anda öyle birisi miyim peki? Elbetteki hayır. Böyle biri olabilmem için ziyaret edilecek daha kaç mezar sahibi olmam gerek? Onlarla geçirdiğim gün sayısının, onlarsız geçirdiğim gün sayısından daha az olduğunu daha kaç defa fark etmem gerekecek?

Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?…