Kitap Parazitleri

İnsan neden kitap okur?
Kitap okumak konsantrasyonu sağlar, bu sayede algı da gelişir. Okuduğun şeyler de zorlaştıkça beyin aktivitesi de artar, bulmaca çözmek gibi. Şiir okursan, duygu yeteneğin artarken, hikaye okursan da hayal gücün gelişir gibi tespitler yapılabilir. Hızlı düşünme, hızlı cevap verme gibi, olaylara ani kararlar verebilme gibi yeteneklerin gelişir.
Bazı kitaplar vardır, seni geliştirir, sana hiç bi fikri empoze etmeye çalışmaz, sadece senin kendine ait olan fikirlerini geliştirmene yardımcı olur.

Şizofren Yazar, Asalak Okur
Bazı şizofren yazarlar, insanlara kendi düşüncelerini kitabı okuyan insanların hayat felsefesi olsun ister. Netin doğru olup, neyin yanlış olduğunu sadece kendileri belirleyebilecekmiş gibi davranırlar. Okurları da kitap içinde geçen, kendi hayatına uyarladığı bazı cümlelerin altını çizer. EEee.. Kitabı senden sonra okuyacak kişiye mesaj mı bıraktın?
-Dur ” Bunun altını çiziyim de, gerekirse birine göndere yaparım” mı dedin?
Sonra ne oluyor, ne kadar kitap okursan oku, kafanın içerisinde kelimeler dolaşıyor ama kurabildiğin ortama uygun tek bi cümle yok. Kitaplarınız sadece masaüstünde yanında bi fincan kahveyle çekilmiş bi fotoğraftan ibaret.

Artık “kitaplar içindeki cümlelerin altını çizen bi düşünceye sahip olmayan, bi kaç tane yazarın fikirlerini kendi düşüncesiymiş gibi paylaşanların, sadece kitabın içindeki cümlelerden beslenen parazitler olduğunu” düşünmeye başladım.

Bi kaç kitaba ait parazit olmak yerine, hayatın içinde rüzgarla birlikte savrulan ağaç olun.
milyonlarca hektar arazi ortasında ki yalnız bir ağaç bile fotosentez yapıp, bir şeylere faydası varken, sen bir ağaçtan fazlası olabilirsin. 510.100.000 km²’lik bir yerde kendisine bile faydası olmayan bi yaratık olmanın tek amacı da teli duvaklı gelin olmak olmamalı.