Var mıdır?

Biraz önce dışarıdaydım. Sıkıldım evde otur otur nereye kadar kardeşim. Kendimi bir dışarı atayım kafam rahatlar dedim. Peki rahatladı mı? Peki düşünceler kayboldu mu?

İlkokul yıllarında yaklaşık altı-yedi kişilik bir arkadaş topluluğum vardı. Önümüze gelene bin tekme oynamak ne kadar zevkliydi. Aynı şekilde kızların kokulu silgilerini yerlere atıp maç yapmakta güzeldi. Bir büyü gibiydi. Vakit geçti ve büyü yavaş yavaş bozuldu. İlk önce çocukça gelen her şeyin farkına vardım. Dünya’yı öğrendim hazmederek. Ölüm, Aşk, Dost kurşunu, Para bunlardan bir kaçı, daha doğrusu en öne çıkanlar.

Bizim mahallede bir abi vardı. Rıfat abi. Şimdi galiba gelmiştir 40’lı yaşlara. Lisenin ilk yıllarıydı okuldan kaçmıştım kahvede saatin 3 olmasını bekliyordum. Cekete sinen sigara kokusu ile birlikte. Rıfat abi küfrederek içeriye girdi. Belli ki bir şeye sinirlenmişti. ‘Nabıyon lan’ diyerek kulağıma askerde çok yapılan bir hareket yaptı. ‘Tırrrt’ diye ses çıktı bir an. Rıfat abi, Halis abiden (askıcı) eliyle çay işareti yaparak çay istedi. Önündeki gazetelere bakarak okul yokmu dedi. Var abide bana yok diye salakça gülümsedim. Fazla takılmadı çayını karıştırmaya başladı. Belli ki bir sıkıntısı vardı. Dertli dertli oturduktan sonra kalktı gitti. Bende eve gideyim diye kalktım Halis abiye verdiği oralet için teşekkür ederek.

Rıfat abi aslında iyi birisiydi. Fakat tek eksisi işi yani parası olmaması idi. Sevdiği bir kız vardı mahallede. Hatta neredeyse tüm mahalle aşıktı o kıza. Hatta arada ben bile bakıyordum. Ama Rıfat abi’ye yamuk olmazdı. Sadece haftada bir veya iki kere bakıyordum. Neyse Rıfat abi almış annesini babasını yanına, gitmiş istemişler kızı. Kızın babası Rıfat abi’nin işsiz olduğu için kızını vermemiş ve hayatta olmaz demiş. Rıfat abi’de bu olaydan sonra iyice kafayı sıyırdı, kayışı kopardı. Ferdi Tayfur’un ”Her gecenin sabahında başım yine döner döner..” full arabesk olan şarkısını ben Rıfat abi sayesinde işittim. Ben lise son sınıfa giderken hala Rıfat abi kendini toparlayamamıştı. Ve bir gün canına kast ederek intihar etmek istemiş son anda babası araya girerek olayı önlemiş olduğunu duydum sokaktaki kadınların konuşmasından. ‘Mahalle’ye bela bu kahrolası Rıfat. İçiyor, bağırıyor baksana şimdi de intihar ediyormuştu’ diye pek çok gıybet işittim kadınlardan.
Lise son sınıfın sonlarına doğru Rıfat abi’nin önce babası, sonra 1,5 ay arayla annesi vefat etti. Cenazesinde taziyede bulunurken ‘üzülme abi böylesi daha hayırlıymış demek ki’ derken Rıfat abi bana bakarak ‘Aslında benide sevenler var’ demişti. O zaman nasıl bir izlenim bıraktıysa bende yüreğime oturdu bu laf. Hayatta her şeyini kaybetmiş bir adamı kim sevebilirdi? Cenazede son defa görmüş oldum Rıfat abi’yi. Bir daha görmedim. Kayıplara karıştı. Mahalleden taşındı gitti. Belki bir ailesi vardır şimdi.

Şimdi bundan ne sonuç çıkarırsınız bilmem. Ben hala çözmüş değilim. Ama aslında beni de sevenler var…
Var mıdır be Rıfat abi?

You may also like...

1 Response

  1. noname dedi ki:

    bu gercek mi kurgu mu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir