İhtiyaç.!

bazen çok yabancı kalıyorum insanlara…
anlayamıyorum…
kendimi sorguluyorum çoğu zaman…
ben mi geri kafalıyım diye düşünüyorum…

Herkesin bi ihtiyacı ,daha doğrusu baya bi ihtiyaçları var, peki tamam, bu normal… Her şeyin olsa bile bir şeylere ihtiyaç duymuyorsan o zaman bunda sorun olabilir diye düşünüyorum hatta…Her şeyin olsa parayı biriktirmeye yada bağışlamaya ve yada daha da çoğunu bulmaya ihtiyaç duyar bence insan, yada gösterişe, beğenilmeye, en basitinden konuşmaya ihtiyaç duyar… İnsanın ihtiyaçları olur gidermeye çalışır…
Hayat böyle işler. Hayatın ana mantığı bu zaten…
Ama ihtiyaçla istemeyi karıştırmamak gerek azizim, ihtiyaç ihtiyaçtır, istemek istemek.
İnsanlar istediğini yapıyor, sonrada “benimde ihtiyaçlarım var” ,”beni yargılama” diyor. Sen böyle dersen ben yargılarım kusura bakma, mert ol, istedim kardeşim, istedim yaptım de…
Ne farkı var ki diyen olur şimdi bu sözlere, kelimelere takılma diyende olur, haklılar mı, bence bu konuda ne yazık ki hayır…
Tamam, kelimelere takılmak çoğu konuda sadece basitliktir, kaçmaktır sözün özü saçmalıktır. ama bu konuda “ne yazık ki” değil…
Affedin ama Türkçe’de “Yalama olmak” diye bi tabir vardır, böyle konularda dili yalama etmemek gerek… Çünkü, insan arzuları için kendini bile kandırmaya müsaitken, bide ihtiyaç gibi bi isim takarsa isteklerine, durduramazsınız bu işi…
Anlayın beni, şöyle bi empati yapın lütfen, bir gün, birisi, hatta bir dostunuz sizin bile aklınızın almayacağı, olur mu öyle şey, yapılır mı diyeceğiniz bir şey yapar sonrada “ihtiyaç” koyar adını…
peki sonra?

Böyle böyle kabul ediyor insan her şeyi, ihtiyaç, gençlik, ne olacak diye diye başlıyor her şey…
Böyle böyle tamam oluyor aslalar, ben de yaptım aslalarımı…
Ama hata demedikçe bunlara zamanla kabul ediyor insan yanlışları…
Sonra siyahı beyazı ayırt edemiyor insan, ne yanlışı kalıyor ne doğrusu…
Koptu mu gidiyor, tamam ama, yanlış olduğunu unutmamalı “en en EN azından”…

Bir mıh bir nal, bir ordu hikayesi gibi oluyor…

Düşünmek ürkütse de abartın biraz, bugün için abartı geleni düşünün, çünkü dünün abartılmış dünyası oluyor bugün, yarın…
namusu, şerefi “ihtiyaç” dediklerimiz kirletiyor.
bi düşünün…

Böyle başladı her şey…
Günahın adı gençlik oldu…
çalmanın adı fakirlik…
isteklerimizin adı ihtiyaç oldu…
Unutmayın sözcükler sihirdir aslında, sizi gülümseten, üzen, kıran, çoşturan, hayatı yaşatan sihirdir…
Gerçi üzen, kıran, yeri gelince ağlatan sözcüklerin varlığından çokta o sözcük dizelerinin ihtiyaç duyulan dudaklardan çıkmaması da olabilir.
Ben korkuyorum artık,
Çünkü “isteme” ‘nin adı da aşk oluyor. Her istekte bir gün son buluyor…
Aşk kitaplıkta toz bile tutamadan kayboluyor sonunda…

Umarım yanılıyorumdur, umarım sevmezsiniz bu yazıyı, umarım katılmazsınız bana ki, yanlış söylemek tek umudum olarak kalıyor… (Can kırıklarım da bana kalıyor.)

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir