Niye?
Bir sabah evde bunalıp değişiklik olsun diye kahvaltımı dışarıda yapmaya karar verdim. Cıvıl cıvıl insanların olduğu bir kafeye girip oturmak için sağa sola bakarken garson yetişti imdadıma. Ve bu yazının ana düşüncesini veren soruyu sordu…
Garson: yalnız mısın ?
İ. : yalnızım.(kısık sesle)
Garson: o zaman şu masaya.
Kısa süren konuşmadan sonra yerime oturdum. Ya aklıma takıldı yalnız mıyım, yalnız mıyım… Memleketten uzaktayım, sevgilim yok. Yani bildiğin su katılmamış yalnızım lakin; insan başkasından duyunca bi tuhaf oluyor işte.
Sonra oturduğum masa köşede ve en küçük olanı niye?
Yalnız gelenleri bu masaya oturtuyorlar herhalde. Öyle cam kenarındaki 6 kişilik, 4 kişilik masaya oturmak yok haddini bil. Hem masadaki ekmek kırıntılarına bakılırsa yalnızın birini daha oturtmuşlar buraya. Aslında onlarla tanışmak isterdim. Siz derdim(yok siz demezdim yapmacıklık) nasıl baş ediyorsunuz bu yalnızlıkla, tek başına nasıl yemek yiyorsunuz, bazı günler yataktan çıkasım gelmiyor, size de oluyor mu? Gibi tüyolar almak isterdim…
Bi de bir ricam olacak dostlar, hani tek dolaşıyorum ya sağda solda ‘ SAP ‘ diyorlar.
Demeseniz olmaz mı?
” ben bi başıma onlardan uzağım, onlar hep birlikte benden uzak, bana kendimden başkasıyla konuşmak yasak.” RAN